"Ne zaman otobüse binsem yan koltuğum boş kalır, kimse oturmak
istemez," diyor biri. Diğeri "Yolda yürürken garip garip bakıyorlar,
laf atıyorlar, sirkte mi çalışıyorsun diyen bile var," diye yakınıyor.
Kuşkusuz dış görünüşleri sıra dışı; davranışları, hatta bakışları da
adeta "Ben farklıyım," demek istiyor. Çünkü onlar birer 'emo'. Dar
pantolon giyiyorlar, saçlarını yüzlerinin yarısını kapatacak şekilde
itinayla tarıyorlar, gözlerini koyu renk boyuyorlar... Emo, İngilizce
'emotional' (duygusal) kelimesinden geldiği için, bu akımı
benimseyenlerin de hisli gençler olması gerekiyor. İstanbul'da
çoğunlukla İstiklal Caddesi'nde Galatasaray Lisesi civarlarında veya
Kadıköy'de Rexx Sineması önünde toplanıyorlar. Geçtiğimiz perşembe
akşamı Galatasaray Lisesi'nde Hayko Cepkin konseri vardı. Pek çoğu sıkı
bir Hayko Cepkin hayranı olduğu için lisenin önünde toplanmışlardı.
Kızlardan biri elinde saç spreyi, diğerinin saçlarını yerçekimine karşı
koymaya zorluyordu. Bir ton sprey arasında boğulsak da, biz de konser
hazırlığına dahil olduk. Daha saçları kabartılması gereken çok kişi
vardı! Caddenin ortasında gelip geçenlerin bakışları, hatta "Film mi
çekilecek burada?" soruları arasında artık herkes geceye hazırdı. Bu
arada çoğunun yaşları 18'i geçmediği için gece gezmelerine çok da dahil
olamadıklarını anlatıyorlar.
İMAJ DÜNYASI...
Konuştuğumuz erkeklerin hepsi, emo olmadıklarını üstüne basa basa
söylüyor. "Çünkü emo'lar biseksüel olur," diyorlar. Biseksüel olarak
anılmaktan çekiniyorlar. Kızlar ise tam bir emo olduklarını söylüyor;
çünkü onlar için biseksüellik kuralı yokmuş. Bunun üzerine Ramazan
Yılmaz araya giriyor: "Kızlardan emo olmaz. Çünkü emo'luk erkeklere
özgüdür, biseksüel erkeklere..." Neslim Irmak Kongur ise "Öyle bir şey
yok, ben emo'yum işte!" diyor. Özellikle İstanbul'da birkaç yıldır
çoğalan emo'lar, dünyada 1985 yılında ortaya çıktı ve 2000'lerin
başında da bir alt kültür olarak yayılmaya başladı. İlk çıkışı aynı
isimli müzik türüyle oldu. Hardcore punk olarak tanımlanan bu müzik
türünün sözleri, kalp kırıklığı, terk edilme, ayrılık acısıyla dolu.
Ama Türk emo'lar bu müzik türünün biraz 'dinlenmesi zor' olduğu
fikrinde. O yüzden Hayko Cepkin, Şebnem Ferah dinliyorlar. Emre Aydın
sevenler bile var... Zaten Türk emo'ların çoğu, bu kültürün tarihi
hakkında pek fikir sahibi değil. İş biraz, imaj kısmında kalmış gibi...
Emo kid olarak da tanımlanan emo'lar, kimine göre ise bir grup
'zibidi'. TIME'ın haberine göre geçenlerde Mexico City'de 'anti-emo'
grupları, emo'lara saldırdı. Türkiye'de böyle bir durum yok. Ama
Facebook'ta 'Emosuz Bi Taksim İstiyoruz!' adıyla bir grup kurulmuş ve 4
bin 721 üyesi var. Bu arada hazır olun, milyonda bir ihtimal de olsa,
Galatasaray'dan geçerken sizden 1 YTL isteyebilirler.